Haberler

 
 
Son günlerde dünyada yaşanan terör ve savaş olaylarındaki artış ebeveynler ve öğretmenlerin çocukların savaşa ilişkin soruları ve kaygıları ile karşılaşmalarına yol açmıştır. Bu konuda konuşmanın zorluğunun yanısıra, konuşmaların içeriği son derece önemlidir. Bu konular tartışılırken doğru veya yanlış yöntemler diye birşey yoktur, ancak dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Aşağıda ebeveyn ve öğretmenlere yardımcı olabilecek genel görüşler ve öneriler sunulmaktadır.
 
1. Çocukların soru sormalarını destekleyici ve açık bir ortam yaratın. Bununla beraber, en iyisi onlar hazır olana kadar bu konularda onları konuşmaya zorlamayın.
 
2. Çocuklara verdiğiniz bilgi ve cevaplarda dürüst olun. Eğer doğru söylemezseniz, çocuklar muhtemelen bunu tahmin edecek ve keşfedecektir. Sizin bu konuda ki dürüstlüğünüz onlar üstünde daha etkili olacaktır.
 
3. Çocukların anlayabileceği kelime ve kavramları kullanın. Çocuğun yaş ve gelişim düzeyine göre açıklamada bulunun.
 
4. Açıklama ve bilgileri birçok kez tekrarlamaya hazır olun. Bazı bilgilerin kabul edilmesi ve anlaşılması zor olabilir. Aynı soruyu tekrar tekrar sormak bazı çocuklar için yeni soru sorabilme yolu olabilir.
 
5. Çocuğun düşünce, duygu ve reaksiyonları kabul edilmeli ve onaylanmalıdır. Onların soru ve ilgilerinin önemli ve yerinde olduğunu düşündüğünüzü bilmelerine izin verin.
 
6. Güvende olduğunu hissettirin, fakat gerçekçi olmayan sözler vermeyin. Evlerinde ve okullarında güvende olduklarını bilmek onları rahatlatacaktır. Ancak hiçkimsenin incinmeyeceğine dair sözler vermemeye gayret edin.
 
7. Çocukların durumlarını kişiselleştirmeye meyilli olduklarını unutmayın. Örneğin, savaş veya terör olaylarından direk veya dolaylı olarak etkilenecek şehir ve bölgelerde yaşayan arkadaşları ve akrabaları hakkında endişelenebilirler.
 
8. Kendilerini ifade edecek yolu bulmalarına yardım edin. Bazı çocuklar kendi düşünceleri, duyguları ve korkuları hakkında konuşmak istemeyebilir. Onların neler hissettiğini anlamanın yolu resim çizmeleri, oyuncaklarla oynamaları veya şiir, hikaye yazmaları olabilir.
 
9. Basmakalıp ve banaz dini düşünce yapısına sahip insanların oluşturduğu gruplardan sakının. Önyargı ve ayırımcılığı açıklama ve töleransı öğretme fırsatlarını kullanın.
 
10. Çocuklarınızın yanında davranışlarınızda kontrollü olun. Çocuklar ebeveyn ve öğretmenlerini izleyerek öğrenirler. Çocuklar sizin dünyadaki olaylara nasıl tepki verdiğinizle çok ilgilenirler. Yaşamınızdaki iş gezilerinizdeki azalma veya tatil planlarınızı değiştirme gibi doğal olmayan değişikliklere dikkat edeceklerdir. Diğer yetişkinlerle yaptığınız konuşmalarda kulakları sizde olacaktır.
 
11. Çocukların sizin hissettiklerinizi bilmesine izin verin. Çocukların kafanızın karışık olduğunu, gergin ve mutsuz olduğunuzu ya da memleket veya dünyadaki olayları düşündüğünüzü bilmelerinde sakınca yoktur. Çocuklar zaten düşünceli olduğunuzu farkedeceklerdir. Eğer bunun sebebini bilmezlerse bu ruh halinizin onların bir hatasından kaynaklandığını düşünebilirler. Bazı şeyleri yanlış yaptıkları gibi endişeler duyabilirler.
 
12. Çocukların çok fazla şiddet içeren ve kafalarını karıştırıcı imajlarla dolu programları ve haberleri televizyondan izlemelerine izin vermeyin.
 
13. Çocukların gerçekçi bir program ve takvim oluşturmalarına yardım edin. Alışkanlıklarının devam etmesiyle çocuklar kendilerini güvende hisseder. Okul, spor, doğum günleri, tatiller ve grup çalışmalarının hiçbiri atlanmamalı ve eski düzende devam etmelidir.
 
14. Çocuğunuzu savunmalarıyla yüzleştirmeyin. Eğer bir çocuk "bu olay bizden çok uzak" diye düşünüp mutlu oluyor ve kendini güvende hissediyorsa, bunu tartışmamak ve yanlış olduğunu ispatlamaya çalışmamak en iyisi olacaktır.
 
15. Ev ve okul arasındaki bilgi akışını koordine edin. Ebeveynler çocuklarının okulunun planlarını bilmelidir. Öğretmenler ise, evde olan tartışmaları, çocuğun korkularını, kaygılarını veya sorduğu soruları bilmelidirler.
 
16. Özellikle geçmişte travma veya kayıp yaşantısı olan çocuklar daha fazla etkilenecektir. Bu çocuklar daha fazla destek ve dikkate ihtiyaç duyabilirler. Onlara daha çok özen gösterin.
 
17. Başağrısı, mide ağrısı gibi fiziksel semptomları gözlemleyin. Çoğu çocuk kaygısını fiziksel acı ve ağrılarla ifade eder. Kaygı duyan veya etkilenen bir çocukta medikal nedenlere dayanmayan bu tip belirtilerde artış görülür.
 
18. Savaş, terör ve kavga hakkında soruları olan çocukları gözden kaçırmamaya özen gösterin. Uyku sorunları, aklına üşüşen düşünceler, imajlar, korkular, ölüme ilişkin duygular, ailesinden ayrı kalma kaygısı veya okula gitmek istememesi gibi belirtiler olduğunda çocuğun daha fazla yardıma ihtiyacı olabilir.
 
19. Çocuklara iletişim konusunda yardım edin. Bazı çocuklar devlet büyüklerine ya da resmi makamlara düşüncelerini yazmak isteyebilirler. Bazı çocuklar mahalli gazetelere, bazıları ise askerlere ilişkin düşüncelerini veya yaşanan olayla yakınlarını kaybeden ailelere yazmak isteyebilirler.
 
20. Çocukların çocukluklarını yaşamalarına izin verin. Bununla beraber bazı ebeveynler ve öğretmenler haberleri ve günlük olayları yakından takip ederler, bazı çocuklar ise sadece çocuk olmak isterler. Dünyada neler olup bittiği hakkında düşünmek istemeyebilirler. Onlar top oynamak, ağaca tırmanmak veya kovalamaca oynamak isterler.
 
Son olayları kabul etmek ve anlamak hiçbirimiz için kolay değil. Bir çok çocuk kendini mutsuz, gergin hissediyor ve kafası karışmış olabilir. Ebeveynler, öğretmenler ve yetişkinler olarak yapabileceğimiz en iyi yardım dinlemek ve dürüst, tutarlı, destekleyici tarzda tepkiler vermektir. Şanslıyız ki, travma yaşamış olsa bile çoğu çocuğun güçlükleri yenme yeteneği vardır. Bir çok yetişkin gibi onlar da bu zor zamanı anlayacak ve yaşamlarına devam edeceklerdir. Bununla birlikte kafalarında ki herşeyi sormalarına izin verecek özgür bir ortam hazırlayarak, onların varolan durumla başa çıkmalarına ve duygusal güçlükleri tolere etmelerine yardımcı olabiliriz.
 
Kaynak: TALKING TO CHILDREN ABOUT WAR AND TERRORISM : 20 TIPS FOR PARENTS 
by David G. Fassler, MD 
 
http://www.aacap.org/publications/DisasterResponse/20tips.htm