Haberler

 

Çocuğunuzla daha sağlıklı ve daha yakın bir ilişki için çabalamakta asla gecikmiş olamazsınız. Nitelikli bir ebeveyn-çocuk ilişkisi mutluluk getirir ve yaşamdan daha fazla keyif almanızı sağlar. Çocuğunuz ister 1. sınıf ister 11. sınıf öğrencisi olsun, ailece "başarılı bir takım" olma yolunda atılacak adımlar benzerdir. Bu yoldaki çabalarınıza destek olmak amacıyla, işte size küçük bazı ipuçları:

 

Beklentilerinizin gerçekçi olmasına dikkat edin. Çocuğunuz sizin istediğinizi kadar mükemmel olamayabilir, zaten hayatta mükemmel biri ile belki de hiç karşılaşmamışsınızdır. Sağlıklı ilişkilerde karşıdakini olduğu gibi kabul etmek ve onun kişiliğine saygı göstermek esastır.

Çocuğunuzla konuşun. Ancak aranızdaki konuşmanın "iletişim" olarak nitelenebilmesi için bazı özellikler içermesi gerekir;

 
  • Konuşmak için özel zaman ayırın. Gerçekten orada olun (sadece bedeninizle değil, kafanızla da..)
  • Samimiyetle dinleyin. Çocuğunuz konuşurken sözünü kesmeyin ve zihninizde bundan sonra ne söyleyeceğinizi planlamayın. · Sadece kulaklarınızla değil, yüreğinizle de dinleyin. Bazen sadece sözcükler söylenmek isteneni ifade edemezler. Bu noktada onu yürekten anladığınızı hissettirebilmeniz aranızdaki yakınlığı pekiştirecektir.
  • Sorular sorun. Konuşma sırasında tam anlamadığınız ya da kaçırdığınız bir nokta olduğunda sormaktan ve tekrar etmesini istemekten çekinmeyin. Ancak sorularınızın amacının "sorgulamak" ya da daha fazla "bilgi" elde etmek olmadığını, çocuğunuzu daha iyi "anlamak" amacıyla soru sorduğunuzu hissettirin. Ona düşüncelerini, duygularını sorun. İlginizi gösterin ve iletişim kapılarını açın. 
     
  • Kendinizi paylaşın. İletişime, önce kendi duygu, düşünce, problem veya mutluluklarınızı açarak başlamanız çocuğunuzun size daha yakın hissetmesine yardımcı olabilir.
  • Esnek olun. Çoğu anne-baba çocuklarının ve çocuklarıyla ilişkili durumların tam da kendi kafalarındaki tabloya uymasını bekler. Ama çocuklarınız (kabul etmesi her zaman o kadar kolay olmasa da) sizden ayrı birer birey. Kendilerine ait bir sosyal çevreleri ve özel yaşantıları var. O yüzden mutsuz, üzgün, kızgın oldukları zamanları farketmek ve kuralları duruma uygun şekilde esnetmek, onu anladığınızın en iyi göstergesi olabilir. Unutmayın sağlıklı bir ilişki değişime ve gelişime olanak tanır.
     
  • Kendinize özen gösterin. Çocuğunuzla yaşamı paylaşırken sadece onu düşünerek hareket etmeye çalışmak sizi çok yorar. Hayatınızı paylaştığınız kişileri sizin memnun etmeniz kadar, onların da sizi memnun etmeleri önemlidir. Kaliteli ilişkilerin temelinde karşılıklı hoşnutluk vardır. 
     
  • Güvenilir olun. Sözünüzde durun, söylediklerinizi yapın. Boşa tehditler savurmayın, ya da yapamayacağınız bir şeye "evet" demeyin. Sonunda evet deme olasılığınız varsa, başta "hayır" dememeye çalışmanız size olan güveninin sarsılmaması açısından iyi olacaktır.
     
  • Adil olun. Çocuğunuzla aranızda herhangi bir çatışma olduğunda, bunun sadece bir fikir anlaşmazlığı olduğunu ve yakınlığınızı bozmayacağını hissettirin. Bir probleminiz olduğunda;
     
  • Sorular sorun. Konuşma sırasında tam anlamadığınız ya da kaçırdığınız bir nokta olduğundaüzerine gidin, çocuğunuzun değil! Kendinizin probleme ilişkin hissettiklerinizi ve düşündüklerinizi paylaşmakla işe başlayın ve onun hislerini anlamaya çalışın. Suçlayıcı olmaktan kaçının. 
     
  • Duygu ve düşüncelerini tahmin etmeyin. Çocuğunuza kendini ifade etmesi için fırsat tanıyın. Onun kendisi hakkında söylediklerini gerçek ve doğru olarak kabul edin. Sadece kendi yargılarınız doğrultusunda karar vermeyin.
     
  • Konudan sapmayın. O an üzerinde konuştuğunuz konunun dışında sizi rahatsız eden şeyler varsa onlar için yeni bir zaman belirleyin, konudan konuya atlamayın. Önceki kızgınlıklarınız ve öfkelerinizi yeniden ortaya dökmeyin.
     
  • Hatalı olduğunuzda "özür dilerim" deyin. Sağlıklı bir ilişki hataların düzeltilmesine fırsat tanır. 

     
  • İhtiyaç duyduğunuzda profesyonel yardım alın. Okulumuzun Danışma ve Rehberlik Merkezi her zaman ilk başvuru adresi olarak aklınızda bulunsun.
     
  • Her problemin kesin bir çözümü olmayabilir. Yaptığınız konuşmalardan sonra hala aynı fikirde olmayabilirsiniz ve hala problem sürüyor olabilir. İyi bir takımda, itaat ve kesin bir fikir birliği olması gerekmez. 

     
  • Tartışmada amacınız herkese uygun çözümü üretmek olsun. Kazanan ve kaybeden tarafların bulunduğu bir aile ortamında takım oyunundan söz etmek pek mümkün olamaz. İyi bir takım, problemin çözümünde uygun cevapları birlikte arayan kişilerden oluşur.