Haberler

Bazı Çocuklar Uyku Zamanı Geldiğinde Yataklarına Gitmekte Sorun Yaşarlar
 
Çocuklarda uyku bozuklukları
 
Aileler yatma zamanı geldiğinde, çocukların kendiliğinden yatmasını ve gece boyunca da mışıl mışıl uyumasını ister. Ancak günümüzde ailelerin % 30’u sorun yaşarlar. Bazı çocuklar gece olunca yatmamak için direnirler ya da  gece yarısı uyanıp ağlamaya başlarlar. Bir kısmı  ise gece
 korkuları yaşarlar ya da kalkıp evin içinde dolaşırlar ve sonunda anne ve babanın yatağına yatmayı başarırlar.
 
Her yaştaki çocuk için, düzenli bir gece uykusu fiziksel ve duygusal sağlık için çok önemlidir. Büyüyüp gelişebilmeleri  için çocukların  kesintisiz uyku uyumaya gereksinimleri vardır. Uykusunu almış ebeveynler de hem evde hem de işlerinde daha verimli olurlar. 
 
Hepimiz gece boyunca belli aralıklarla uyanabiliriz . Doğduğumuz günden başlayarak yaşamımız boyunca bizler normal uyanıklık döngüsünün yanısıra pek çok hafif ve ağır uyku dönemlerinden geçeriz. Bu uyanıklık dönemleri doğal bir şekilde seyreder. Bundan dolayı kendiliğimizden uykuya dalarız ve sabah bunu hatırlamayız bile. 
 
Aileler çocuklarının geceleri uyumasının ya da uyandıklarında tekrar uykuya dalmalarının kendi ellerinde olduğu gibi yanlış bir inanaca sahiptirler. Bu nedenle çocuklarına olan düşkünlüklerinin yanısıra  kendileri de uykularını alabilme isteğiyle  işe yaradığını düşündükleri çeşitli tedbirler almaya çalışırlar. Ancak yapmaya çalıştıkları yardım genellikle çocuklarının gereksinimi olan yardım olmaktan çok uzaktır.
 
Bebekler , aileleri onları besleyerek ya da sallayarak uyutmaya çalıştıklarında kendi kendilerine uykuya dalmayı öğrenemezler. Oysa bebeğin, kendini sakinleştirerek tekrar uykuya dalmayı öğrenmeye gereksinimi vardır. 
 
Bazı aileler bir süre sabrederlerse bebeklerinin uyku sorunları kendiliğinden geçer zannederler .Oysa bu her zaman bu kadar kolay olmaz. Uyku alışkanlıkları öğrenilmiş davranışlardır. Bu nedenle uyku sorunu olan bebekler bu konuda sorunlu bir çocuk olarak büyürler.
 
Yaşamımızda pek çok sorun için  önlceden tedbir almak ya da önlemeğe çalışmak sorunun çözümündebkolaylık sağlamaktadır. Bu çocuklar ve uyku söz konusu oduğunda da  böyledir. Başlangıçta yeni doğan bebek , gece ve gündüzü ayırtedemez. Dahası, mideleri sadece 3 ila 6 saat kendilerini tok tutacak kadar besin alabilmektedir. Bu nedenle yaşamın ilk bir kaç haftasında ne bir uyku, ne de yemek düzenleri olur. İlk ay içinde çoğu bebek 3 ila 5 saat süren bir tek uzun uyku uyuyabilirler diğer uykuları daha kısa süreli olur. Ailenin ilk görevi küçük bebeklerine bu uykunun gece olmasını öğretmek olmalır. 
 
KÜÇÜK ÇOCUKLARDA UYKU BOZUKLUKLARI
 
 
 Çocuklar enellikle aileleri yatmadan yataklarına gitmek istemezler.Yatmayı geciktirmek için ellerinden geleni yaparlar. Amaçları aileleri ile daha uzun süre birlikte olmak, ilgi çekmek ve genellikle de biraz daha TV seyretmektir. Engelleme taktikleri genellikle işe yarar. Bütün gün yorulmuş olan ve kendileri için sakin bir zaman isteyen  aileler de kendi uykuları gelene kadar ya da çocuklar uykuya dalana kadar TV seyretmelerine göz yumarlar. Bu sorunu  çözebilmek için ; 
Öncelikle aileler çocuklarının ne zaman yatması gerektiği konusunda karar vermelidirler.Bu zaman çocuğun uyku gereksinimi ve ailenin kendileri için ayırmak istedikleri zaman dikkate alınarak belirlenmelidir.Bu zaman saptandıktan sonra ailenin , yaklaşık yarım saat sürecek bir “uykuya hazırlık seramonisi” düşünmesi gerekmektedir. Bu seramoni çocuğun, günün sona erdiğini , artık uyku zamanının geldiğini anlamasına  yardımcı olurken, bunun güzel, her gece tekrarlanan ve düzenli bir alışkanlık olduğunu öğretmeği amaçlar. Bu değişmeyen seramoni, tuvalete gitmesi, elini yüzünü  yıkaması (ya da  banyo yapması ),dişlerin fırçalanması,pijamaların giyilmesi, bir öykü okunması ya da sadece anne baba ile o gün olanlarla ilgili küçük bir sohbeti içerir. Çocuklar için uyku zamanı ailesiyle konuşmak  için en uygun  zamandır ve böyle bir sohbet çok değerlidir Bu süre, çocuğunuzla boğuşmak onu gıdıklamak ya da diğer uykusunu dağıtacak oyunlar yapmak için uygun değildir. Uykuya geçiş seramonisi , mümkün olduğu ölçüde çocuğun odasında yapılmalıdır. Böylece bu etkinlik bittiğinde anne baba odasına gider.Bu çocuğun anne babanın odasından çıkıp kendi odasına gitmesinden daha kolaydır.Hem anne hem de baba mümkünse  bu özel zamanda sırayla  yer almalıdır.  Gün içindeki olumsuz davranışlarının cezalandırılması  nedeniyle asla bu tören iptal edilmemelidir. 
 
Törenin bitiminde çocuğa sarılıp bir öpücük verilerek yatağına yatırılır. Küçük çocuklara bir bardak daha su içmesi ya da bir öpücük daha vermek gibi bir fırsat daha sağlanabilir ve anne baba odayı terk eder. Tabii ki geceleri bahaneler uydurarak yatış saatlerini geciktirmeye çalışan çocuklar kolay ikna olmazlar, öfke nöbetleri (temper tanturum) yaşayabilirler. Bu noktada “sen sakinleştiğinde yanına geleceğim” diyerek .çocuğun odasının kapısı kapatılarak odadan çıkılabilir. Bazı çocuklar çok ısrarcı bir şekilde odalarından çıkıp anne babanın yanına gelebilirler. Bu durumda ailenin hemen kararlılıkla bir görevi yerine getirir biçimde çocuğu odasına geri götürmesi ve tekrar bir önceki gibi “sen sakinleştiğinde yanına geleceğim” diyerek .çocuğun odasının kapısını  kapatması kararlılığını göstermesi adına önemlidir. Bu noktada çocukla konuşmak ,onu tatlı sözlerle ikna etmeye çalışmak ya da onunla tartışmak yanlış olur, çünkü böyle yapıldığında  çocuk istediği gibi  dikkatleri üzerinde toplamış olur ve bu da olumsuz davranışına devam etmesini sağlar. Bu nedenle ailenin kararlılığını sürdürerek çocuğun  son kararın ebeveynlerinde  olduğunu anlamasını sağlamaları gerekir.
 
 Ailelerin genellikle kendi odalarının kapısını kapatmak konusunda tereddütleri vardır.. Çocuklarının  korkacaklarını ya da bunun bazı psikolojik problemlere neden olabileceğını düşünürler. Aksine uzmanlara göre , aileler kendi odalarının kapısını kapayarak , onun gelişimi  için çok önemli olan sınır koyma davranışını göstermiş olmaktadırlar. Fiziki bir sınır koymak  çocuğun bunu anlamasının en somut yolu olacaktır. Kapalı kapının ardından çocuğa birkaç şey söylenerek rahatlaması sağlanabilir. 
 
Bazı çocuklar uyku saati geldiğinde soun çıkarmadan yataklarında uyurlar ancak sabaha karşı uyanır ve usulca  anne babanın yatağına giderler. Çocuklar anne babalarının yanında uyumayı çok severler, bilirler ki orada güvendedirler ve başlarına kötü birşey gelemez. Çocuğun anne babanın yatağında yatmasına göz yumarak geceleri kendi başına uyumayı öğrenmesi engellendiği  gibi  anne babanın özel yaşamları da engellenmiş olur. Bu nedenle çocuğun yataktaki varlığı hissedilir hissedilmez kendi yatağına götürülmelidir. Göz yaşları ve protestolar olabilir ama ailenin, çocuğun kendi odasında ve kendi yatağında yatması konusunda kararlılığını gösterebilmesi çok önemlidir. Ayrıca anne babanın yanına gitmek üzere evin içinde dolaşırken  karanlıkta bir yerlerini de incitedebilirler.  Eğer  anne  babanın uykusu çok ağırsa çocuğun odasına gerektiğinde onu duyabilecekleri yatağından kalktığını fark edebilecekleri bir sistem kurulabilir. Çocuklara gece uyanıpta tekrar uykuya dalamadıkları zaman kendi kendilerini meşgul edecek bir şey bulmaları öğretilebilir. Ancak çocuklar bu durumda anne babanın odasına gitmemelidir. Gece boyunca yataklarında ve odalarında kaldıklarında sabah onlara övgü dolu sözler söylemek onları yüreklendirecektir.
 
Çocuklar, “korkuyorum” ya da “çok korkunç bir rüya gördüm” diyerek bizi etkilemeye ve sınırlarımızı denemye çalışırlar. Uzmanlar, çocukların gece odalarından çıkarken ailenin koyduğu sınırdan da çıktıklarını ileri sürmektedirler. Çocuğu yatağına geri gönderirken aileler onlara kendilerini nasıl kontrol edebileceklerini öğretme adına da önemli bir adım atmış olurlar.
 
 
BÜYÜK ÇOCUKLARDA UYKU PROBLEMLERİ:
GECE KORKULARI VE KABUSLAR
Çocukların uyku alışkanlıkları tartışılırken aileler , çocuklarda uyku sorunlarının çok çeşitli tıbbi nedenleri de olabileceğini unutmamalıdırlar. Orta kulak enfeksiyonları, kalın bağırsakta yada karın boşluğunda duyulan ağrılar hatta bazı allerjik reaksiyonlar bile uykuyu bozabilir. Bazı nedenlerle kullanılan  ilaçların uykuyu bozucu özellikleri olabilir.Bu durumlarda ailenin müdehalesine rağmen çocuk tekrar  uykuya dalmakta zorluk çekebilir. Benzer durumlar kısa süreli geçici durumlardır. 
Her çocuk yetişkinlerde de olduğu gibi korkuyla uyanmasına neden olan rüyalar görebilir. Çocukluk döneminde kabuslar çok sık görülür ,çocuklar ne gördüklerini hatırlarlar. Genellikle onların varlıklarını tehdit eden bir tema söz konusudur.Bu kabusların nedenleri kesin olarak bilinmemekle birlikte uzmanlar, normal gelişim sürecinde yaşam olaylarının,TV filmlerinin bu rüyalara neden olabildikleri görüşündedirler. Bu durum kız çocuklarında erkek çocuklara göre daha sık görülür.
Kabuslar genellikle rüya görmenin en yoğun olduğu gecenin ikinci yarısında görülür. Küçük çocukalar kabus görünce korku içinde uyanır ağlayarak ebeveyn odasına koşarlar daha büyük çocuklar ise kabusun ne olduğunu artık öğrendikleri için bununla baş edebilir ve anne babayı uyartmadan tekrar uykuya dalmayı başarabilirler.
Kabus görerek uyanan çocuğun fiziksel temasa, rahatlatılmaya ve kendini güvende hissetmeye gereksinimi vardır. Genellikle çocuklar gördükleri kabusun konusuna ilişkin bilgi verebilirler  bu da ailenin bunun sadece kötü bir rüya  olduğunu çocuğa anlatabilmesine olanak verir. Bu durumda anne babanın, tekrar sakinleşene ve uykuya dalmaya hazır hale gelen kadar çocuğun odasında  onunla bir kaç dakika geçirmesi uygun olur.
 
Genellikle kabus gören çocuklar bazı nedenlerden dolayı  stress altındadırlar bu nedenle sabah olunca onunla kendisine sıkıntı verebilecek konular üzerinde konuşmak uygun olacaktır. Çocuk için gördüğü kabus ciddi birşeydir. Bu nedenle böyle bir kabustan sonra onun pek çok gece uykuya dalmaktan endişe duyması ya da uyanması beklenmelidir. 
Eğer bir çocuk çok sık kabus görüyorsa ailenin çocuğun hem gece hem de gündüz aktivitelerini gözden geçirmesi yararlı olacaktır. Günümüzde çocukların baş etmekte zorlanabileceği  pek çok neden olabilir.
Çocuğumuzun televizyonda gereğinden fazla korku verici,şiddet içeren program izlemediğinden emin olmak gerekir.  Çocuklarda fantazi ve gerçek arasındaki ayrım genellikle net değildir. Şiddet içeren filmler ve grafik görüntülerin çocuklar üzerinde etkisi çok uzun sürelidir. 
Uyku Bozuklukları içinde, gece korkuları,uykuda yürüme ve uykuda konuşmanın görülme sıklığı  daha azdır. Gece korkusu kabustan farklıdır. Gece korkusu olan çocuklar kontrol edemedikleri çığlıklar atarlar ,uyanıkmış gibi görünürler fakat şaşkınlık içindedirler ve iletişim kuramazlar. Genellikle 4 ila 12 yaş arasında başlar. Uykuda gezen çocuklar ise dolaştıkları sırada uyanık izlenimi verirler ancak aslında uykudadırlar ve yaralanma tehlikesi altındadırlar. Uykuda yürüme genellikle 6 ila 12 yaş arasında başlar. Her iki durum da da aile öyküsüne raslanır ve erkek çocuklarda kızlardan da fazla görülür. 
Genellikle bu tür uyku bozuklukları (parasomnia) olan çocuklarda bu krizler bir kez ya da ara sıra görülür. Ancak bu krizler gecede bir kaç kez yada haftalarca her gece tekrarlıyor ya da çocuğun gün içindeki davranışlarını da engelliyorsa bir çocuk psikiyatrisi merkezinde incelenmesi gerekecektir. Gece korkusu sırasında aile  çocuğu, kucaklamak ya da  rahatlatmaya çalışmaktan sakınmalıdır. Hala kısmen uykuda oldukları için onu rahatlatmaya çalışırken  uyanırlar ve yönelimleri    daha da bozulur paniğe kapılabilirler. Bunun yerine normal uykusuna dönene kadar çocuğu dikkatle izleyerek yataktan düşmesi ya da yaralanması engellenmeye çalışılmalıdır. Çocuğun bakıcsının ya da bir yakının yanındayken gece korkusu yaşayabileceği ihtimali için onları uyarmak ve nasıl davranmaları gerektiğini anlatmak gerekmektedir. Gece korkuları kısa sürede geçmediği durumda bir çocuk psikiyatrisi merkezine baş vurmak yararlı olacaktır.
Zaman zaman bazı çocuklar kabus görmediği ya da gece korkusu yaşamadığı halde benzer tepkiler verebilirler. Çocukların aileyi etkilemek, ,tüm dikkatleri üzerinde toplamak kısaca kısaca ilgi görmek istediği  anlar olur. Anne baba yorgundur çocuğun kendilerini kullanmakta olduğunu algılayamayabilirler. O da ilgi çekmek ve bazı kazançlar sağlamak amacı ile bu şekilde davranabilir. Bu noktada aile aşağıdaki şekilde davranarak önlem alabilir; 
Öncelikle çocuğa tekrar uykuya dalabilmesi için biraz zaman verebilir. 10 dakika  yeterli olacaktır. Ondan sonra  odasına giderek ona her şeyin yolunda olduğu söylenip  tekrar yatağına yatırılır . Onu alıp kendi odamıza getirmemeli ya da yiyecek ,içecek gibi şeyler vermemeliyiz.  Aileler  bu yaşananların gerçek uyku sorunundan mı kaynaklandığını, yoksa dikkat çekmek için sergilenen  olumsuz davranışlar mı olduğunu anlamakta zorlanabilirler.
 
Bir çok aile için çocuğun uyku zamanı günün en sıkıntılı zamanıdır. Bebekler gecede bir çok kere uyanıp beslenmek ister,daha büyük çocuklar ise yatağa gitmemek için direnir.ya da anne baba çocuğu  yatırır artık uyudu diye düşünür oysa o  biraz sonra kalkar gelir. En önemlisi ailenin çocuğa nerede uyunacağını öğretebilmesidir. Uyuyacağı yer kendi odası ve kendi yatağıdır. Ne zaman uyuyacağı da çok önemlidir. Uyuması için belirlenen saat onun “uyku zamanıdır”.uyku bozukluklarının önlenmesinin en iyi yolu ailenin çocuğu kendi kendine uykuya dalmaya bırakması ve gece normal uyanmalarında tekrar kendi kendine dalabilmesi ile olur. Gece bebeği beslemek, uykusuzluktan bitap düşene kadar uyanık kalmasına izin vermek ya da ebeveynin yatağında birlikte yatmak uyku sorunlarının uzamasına ve sonraki yıllarda ortadan kaldırılması çok zor olan davranış problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. 
Olumlu uyku alışkanlıkları edinmiş bir çocuk sadece uykusunu almakla kalmaz pek çok da kazanç elde eder. Yaşamının en önemli derslerinden birini almış olur. Kendi çabasıyla  bağımsızlık kazanmış olur ve stress anlarıyla  herzaman başkalarından yardım beklemeksizin kendi başına baş etmeği öğrenir. 
 
Bu yazıda amaç, yukarıda tartışılan konulara dikkat çekmek küçük ip uçları vermektir. Ancak burada verilen  bilgiler bu konuda  yaşanan sorunların tamamen ortadan kalkması için yeterli olmayabilir benzeri durumlarla karşılaşıldığında uzmanlara danışarak gerektiğinde  yardım almak  sorunların pekişmemesi ve çocuk ile anne babanın ilişkisinin örselenmemesi için çok önemlidir. 
 
 
 
KAYNAKLAR
http://www.aacap.org/publications/factsfam/sleep.htm
http://wwwwalkids.org/Epstein/Articles/Sleep Disorders.html
http://mi.essortment.com/parentchildsep rvzd.htm