Haberler

SINAVA YAKLAŞIRKEN: SINAV ÇOCUKLARIMIZA DEĞİL ÇOCUKLARIMIZ SINAVA YAKLAŞIYOR; ÇALIŞARAK, HER GÜN EKSİKLERİMİZİ BİRAZ DAHA GİDEREREK!
 
Evet 12. sınıfta okuyan çocuklarımız eğitimlerinin özellikle son yılı ya da son iki yılında daha yoğun bir tempoya girdiği, sevdiği pek çok şeyden bu süre için vazgeçtiği, okul-dershane arasında mekik dokuduğu, yetmediğini düşündüğünde etüd, özel ders derken belki de eğitim hayatlarının hiç bir zamanında olmadığı kadar derslere ve çalışmaya boğulduğu bir dönem yaşıyorlar. Peki ama neden?
 
Çünkü;
 
  • yeteneklerini gerçeğe dönüştürmek,
  • en büyük arzusu olan dünyayı gezme hayaline ulaşmak,
  • insanlara faydalı olma isteğini gerçekleştirmek,
  • istediği maddi imkanlara ulaşmak,
  • gerçek anlamda araştırmacı olmak,
  • aile şirketini daha iyi yerlere taşımak,
  • kendi eserlerini yaratmak,
  • her anlamda ulaşmayı istediği özgürlüğe kavuşmak,...
 
gibi bir çok kişisel hedefine ulaşmasını sağlayacak olan bölümlere girebilmesini sağlayacak olan üniversite sınavına hazırlanıyorlar!
 
Çok özel ve önemli hedefler bunlar ancak bu yıla kadar eğitim hayatı boyunca derslere ve çalışmaya pek de önem vermemiş, bunu öncelikleri içinde ilk sıralara koymamış, var olan kapasitesiyle yetinmiş, derste öğrendiğine sınavdan bir gece önce çalıştıklarını da katarak sınavlara girmiş öğrenciler için bu süreç pek de kolay olmuyor. Şimdi şöyle bir düşünün sizin çocuğunuz da onlardan biri miydi? Büyük bir kısmımız utanarak sıkılarak "evet" diyoruz. Doğru, buna neden olan pek çok sebep var; bir kısmı çocuğumuzun öğrencilik becerileriyle ilgili, bir kısmı eğitim sitemiyle ilgili, bir kısmı ebeveyn olarak bizlerle ilgili...
 
Ama bu sene bir gerçek var geçmişteki çalışma ve öğrenme davranışları her ne olursa olsun bu sene çocuklarımız şimdiye kadar hiç görmediğimiz kadar çok çalışıyor, çabalıyor. Evet tabii daha önce de düzenli çalışan çocuklar bu konuda daha avantajlı çünkü geçmiş yıllara ait giderilmesi gereken bilgi eksikleri daha az, düzenli çalışma alışkanlığına sahip oldukları için sınavla ilgili bir düzen oturtma ve bu düzeni sürdürme konusunda fazla sıkıntı yaşamıyorlar ne mutlu onlara.
 
Peki ya bu sene ya da son iki senede özellikle üniversite sınavı için daha ciddi bir çaba içine giren çocuklarımız? Evet onlar daha fazla çalışmak, sevdiği şeylerden daha fazla fedakarlıkta bulunmak zorundalar. Bu yüzden bu sene onlar için daha zor geçiyor, daha fazla gerginler, bundan dolayı onlarla değil sohbet etmek günlerinin nasıl geçtiğini sormak bile bazen imkansızlaşıyor, kaygı düzeyleri zaman zaman çok artabiliyor bu nedenle bazen çok iyi ve düzenli çalışırlarken bazen hiç çalışamaz oluyorlar, çok çabuk ağlayabiliyor ya da ufacık bir şeye çok sert tepkiler verip sudan sebeplerden kavga çıkarıyorlar, küsüyorlar.
 
Çocuklar için zor da ebeveyleri için kolay bir dönem mi? Elbette HAYIR. Onlar bizim canımız, onlar için yaşıyor, onlara daha iyi bir gelecek sağlamak için çalışıyoruz, hayatımızı onlara göre planlıyoruz, bazen de bunu çok abartıyoruz ya o da ayrı bir konu. Evet bu sene evde sıkı yönetim var, eve misafir çağırmıyoruz, biz de misafirliğe gitmiyoruz, evde herkes parmak ucunda dolaşıyor aman çıt çıkmasın çocuğum ders çalışıyor konsantrasyonu bozulmasın küçük kardeşler tembihleniyor "ablan/ağabeyin bu aralar biraz gergin sakın bir tatsızlık çıkarma" diye, bizler usta şoför; çocuğu okuldan al, dershaneye yetiştir, ordan özel derse... Ankara kazan biz kepçe... 
 
Evet bu yıl gerçekten de önemli, üniversite sınavı hem çocuğumuz hem bizim için çok önemli çünkü hepimiz -çocuklarımız da biz de- iyi üniversitelerde iyi bölümlere girebilsinler istiyoruz. Ama zaman zaman bu konudaki hedefimizin ortak olduğunu unutuyoruz, bazen yan yana değil de karşı karşıyaymışız gibi davranıyoruz. Çocuklarımız iyi bir yere girmek istemediği için çalışmıyor!!! Ebeveyn olarak bizler onların motivasyonlarını düşürmek için yeterince çalışmıyorsun diyoruz!!!
 
Neyin doğru neyin yanlış olduğunu hepimiz biliyoruz ama zaman zaman kaygılarımızdan dolayı bunları hayata geçiremiyoruz. Tabii ki bu gibi durumlar bu sürecin doğal birer parçası. Zaman akıyor, bizler ve çocuklarımız bu zamanı doğru olarak kullandığımız oranda onu kendi yararımıza işletebiliyoruz. Ve evet iki aşamalı yeni sınav sisteminde I. Aşama Sınavı olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı'na (YGS) da yaklaşıyoruz. Sınav 11 Nisan'da. Çocuklarımız bu sınav için son hazırlıklarını yaparken sizler de onlara verdiğiniz desteği artırın lütfen;
 
  • Onu bir başka arkadaşıyla kıyaslamayın. Her ebeveyn çocuğu için en iyisini ister ancak, her çocuğun da aynı olmadığını unutmayın. Herkesin çalışma temposu, öğrenme hızı ve eksikleri bir diğerinden farklılık gösterir.
  • Çocuğunuzu yaptıklarıyla takdir edin. Bu onu motive eder, bu seneki çalışma temposu her şeye rağmen takdiri hak eder.
  • Gerçekçi olun. Çocuğunuzun elde edebileceği sonuçların çok üstünde hedefler belirleyip onun kaygı düzeyini artırmayın. Yüksek kaygı düzeyi çocukların elde edebileceğinin de altında bir performans sergilemesine sebep olur. Bunu lütfen unutmayın.
  • Heyecan ve kaygı düzeyinizi kontrol altında tutmaya ve bunu çocuğunuza yansıtmamaya çaba harcayın. Siz ne kadar kontrollü olursanız sınava yönelik gergin atmosferi o oranda azaltabilirsiniz.
  • İyi bir üniversitenin iyi bir bölümüne girebilmek önemlidir. Ancak bunu hayatın tek ve en önemli hedefi haline getirmeyin.
  • Sınav yaklaşırken çocuğunuzla daha fazla zaman geçirin. Bu dönemde arkadaşları kadar sizin desteğinize de ihtiyaç duyduklarını unutmayın.
 
Uzm. Psikolog Berna Malkoç Emiroğlu
 
 
 
Öğrencilerimize, çocuklarımıza güvenimiz sonsuz, 
onlara sınavda başarılar dileriz...