Haberler

 
Yeni öğretim programlarıyla farklılaşan öğrenme-öğretme ortamının bir gereği olarak ölçme ve değerlendirme sürecine bakış da değişmiştir. Bu yeni anlayışta değerlendirme, öğrenmenin ayrılmaz bir parçasıdır ve öğrencinin 'neyi bilmediğine' değil, 'ne bildiğine' odaklanmakta; 'ne kadar' öğrenildiğini tespit etmenin yanı sıra 'nasıl öğrenildiğini' belirlemeyi de esas almaktadır. Dolayısıyla, öğrenmenin sonunda ortaya çıkan ürünün (proje raporu, kavram haritası, afiş vb.) değerlendirilmesinin yanı sıra, öğrencilerin öğrenme-öğretme sürecindeki bireysel gelişimlerinin izlenmesi-değerlendirilmesi ve değerlendirme sürecine öğrencinin aktif katılımının sağlanması ön plana çıkmıştır. Bu sistem içerisinde değerlendirme süreci; geleneksel ölçme değerlendirme yöntem ve araçlarının (çoktan seçmeli testler, kısa cevaplı sınavlar vb.) kullanımının yanı sıra "tamamlayıcı değerlendirme" yöntem ve araçlarının (akran değerlendirme, öz değerlendirme, rubrik-dereceli puanlama anahtarı vb.) kullanılması esası üzerine kurulmuştur. 
 
Bu yaklaşımda öğrencinin "neyi" ve "nasıl" yaptığına yönelik olarak "Performansa Dayalı Değerlendirme"nin kullanılması benimsenmiştir. Performansın değerlendirilmesinde kullanılacak başlıca araçlar arasında; performans ödevleri, projeler ve ürün dosyaları sayılabilir.
 
Performans "öğrencinin mevcut bilgi ve becerileri ile neler yapabileceğini sergileme biçimi"dir. MEB Yönetmeliği gereği performansa dayalı değerlendirme kapsamında öğrencilerin bir yarıyılda her dersten en az bir performans ödevi, bir öğretim yılında istedikleri ders veya derslerden en az bir proje hazırlamaları gerekmektedir. Bu çalışmaların değerlendirilmesinde dereceli puanlama anahtarı (rubrik), dereceli puanlama ölçekleri vb. araçlar kullanılır. Böylece, öğrencinin yapması beklenenler ve yaptıkları karşılaştırılarak performansı değerlendirilir.