İlkokul ve Ortaokul Velilerimiz İçin

 

"Çocuğuma yeterince zaman ayıramadım diye hayıflanıp, vicdan azabı çekiyorum"

Bu belki de hiç yabancı olmadığınız bir cümle. Bir arkadaşınızdan, aile bireylerinizden, iş arkadaşlarınızdan hatta kendi iç sesinizden duyduğunuz bir ses.
Bu ses bizi bu kadar rahatsız ediyor da biz bunu susturmak için ne yapıyoruz?
Zaman zaman çocuğunuzla gün boyu paylaştığınız an belki kısa bir an olabilir, mesela akşam yatmadan önce 1 saat. Bu süreyi televizyon izleyerek veya siz mutfakta hızla o akşamın yemeğini yetiştirmeye çalışırken ona verdiğiniz cevapları geçiştirerek değil de, oynadığı oyuna katılmak istediğinizi söyleyip dizlerinizin üstünde peşinden koşturarak oynadığınızda nasıl geçiriyorsunuz?
Yaşı daha büyük olan çocuğunuzun sizi odasında görünce yüzündeki hayret ve "aman ne diyecek şimdi" ifadesine rağmen bir köşeye yerleşip, ona teknolojisini anlamadığınız bir ürünü sormayı ve yardım istemeyi denediniz mi hiç...
Yaşları kaç olursa olsun onlar bizim ilgimizi istiyorlar ama boğmadan veya tam tersi uzakta kalmadan.

Bazen o minik bedeni kucaklamak, yanağına kocaman bir öpücük kondurmak kadar keyifli bir şey olmasa da, bir ergen
ebeveyni iseniz işler değişip onu başkalarının yanında değil öpmek selamlamak bile suç olabilir. Burada dengeleri
ayarlamak gerçekten zor olabiliyor. Ama yaklaşımlarınızda çocuğunuzun yüz ifadesi ve içinizden gelen ses ona ne kadar 
yaklaşacağınıza yardımcı olacaktır. Bu konuda iç sesinize güvenin. Gazetenizin köşe yazarlarından veya dizi yapımcılarından özür dileyip onlarla olan randevunuzu bir saat ileri atıp belki de yeni baştan dalmalısınız ilişkinize. Onları mutlu etmek için gülümsemeye, zamana, sabıra ve hayal gücüne ihtiyacınız var yalnızca. Onu gerçekten dinleyip, anlattıkları ile ilgilendiğinizde bir yetişkin olduğu zaman bile yaşadıklarını paylaşmak isteyeceği yine siz olacaksınız. Ertelediğiniz ev işleri veya tamir edilecekler olsa da onun uykuya daldıktan sonra gülümseyerek yastığa gömülmüş ifadesinden aldığınız hazzı hiç bir şey tattırmayacak size. Onunla oyun oynayarak başka türlü hiçbir yolla olamayacağı kadar çocuğunuza yaklaşabilir ve onu keşfetme fırsatı yakalayabilirsiniz.
Bir çok ebeveyn için zaman çok sınırlı ama onların bizimle başbaşa vakit geçirmeye ihtiyaçları var. Her dakikanın dolu dolu geçmesine bile gerek olmadan sonbahar yapraklarının üstünde yan yana yapacağınız bir park gezintisi bile hem sizi hemde çocuğunuzu huzura kavuşturabilir. Unutmayın! geçirilen zamanın çokluğu değil niteliği önemli.
Çocuğun sadece bakımı, korunması ve birtakım günlük yaşam ihtiyaçlarının (temizlik, ödev yapma, oda toplama vb.) karşılanması üzerinden giden anne-babalık çocuğun duygusal ihtiyaçlarını karşılamayacaktır.
Ailenin kalan bütün boş zamanını çocuğa adaması da kaliteli zaman demek değildir, çocukların her zaman ilgi odağı olmaları gerekmiyor. Çocuğunuzla zaman geçirirken de sınır koymalısınız. Onlara vakit ayırdığınızda da koyduğunuz kuralları ihmal etmemelisiniz. Unutmamalıdır ki, kurallar ve rutinler olduğu zaman çocuklar kendilerini daha mutlu ve güvende hissederler.
Bazı ebeveynler, çocuklarıyla etkileşime girmeden sadece para harcamanın onlarla ilgilenmek olduğunu, pahalı ürünler alarak ise çocuklarına sundukları imkanlara değer kattıklarını düşünebilirler. Bu tür yaklaşımlar onun ilişkilerinde maddi çıkarlarını ön plana almasına neden olacaktır.
Gün boyunca çalışan anne-babalar eve geldiklerinde yorgun oldukları için çocuklarına ayıracakları zamanı hafta sonuna kadar erteleyebilmektedirler. Oysa ki onun duygusal ihtiyaçları zaman zaman ertelenemeyecek kadar acildir. Veya kardeşini kıskanan ve yeni doğan bebekten dolayı geri planda kalan çocuğunuzun size olan ihtiyacı hafta sonunu beklemeyecektir. Onunla başbaşa zaman harcamak için çaba sarfedebilirsiniz.
Çocuklarla yapılacak sınırsız aktiviteler vardır. Önemli olan bu kaliteli zamanı beraber keyifli bir hale getirmek ve çocuğun bu zamandan maksimum düzeyde verim ve keyif almasını sağlamaya çalışmaktır.
Hayatın yoğun temposunda "zaman geçiyor, çocuklarım büyüyor ve ben onlara yeterli vakti ayıramıyorum" dediğiniz bir anda durun ve yapabileceklerinizi aklınızdan geçirin. Çocuğunuzla keyifli vakit geçirmek için her ailenin yaşantılarıyla ve aile düzeni ile bağlantılı pek çok çözümü olacaktır. Biz sizlere belki de aklınıza gelen ama bir türlü uygulamaya koyamadığınız bir kaç örnek vermek istedik:

Sinema: Artık vizyondaki filmler animasyon da olsa hem çocuk hem yetişkin hepimizin ilgisini çekebiliyor. Bunun yanında yetişkinler için hazırlanan bir film ergenlik çağlarındaki çocuğunuzla beraber izleyebileceğiniz görsel bir şölene dönüşebiliyor. Sinema salonlarında veya dar vaktinizde evde beraber seçeceğiniz bir film hem sonrasında bir çok konuyu paylaşmanıza hem de filmi izlerken beraber bir şeyler yapmanın tadına varmanıza yardım edecektir. Bazen hiç bir kelimenin söylenmediği anlar daha değerlidir.
Kitap: Ailece seçeceğiniz bir kitap hem beraber vakit geçirme hem de kitap hazinemize yenilerini katma fırsatı tanıyacaktır. Günün belirli zamanlarını, örneğin yatmadan önceki 15 dakikayı, kitap okuma saati olarak da ayırabilirsiniz. Sizi de okuyor görmek onları teşvik edecektir. 

Tiyatro: Şehirdeki tiyatro oyunlarına bilet bulmanız mümkün. Çocuğunuzla birlikte gidip bilet alabilir veya siz beceremediğiniz için onun internetten bilet almasını isteyebilirsiniz. Bu süreçte oyunu onun seçmesine fırsat verebilirsiniz. 
Değişik lezzetler tanıyın: Etnik restoranlara gidebilirsiniz. Örneğin: bir Çin lokantasına ya da İtalyan lokantasına ... Farklı ortamların, farklı lezzetlerin tadını çıkarın. 

Kahvaltı: Okul zamanı çocuklar sabahları ya ağızlarına bir lokma bir şey atar evden fırlarlar ya ailelerinin çantalarına koyduğu bir sandviçi teneffüste yerler ya da hiç kahvaltı etmezler. Oysa kahvaltı en önemli öğün, üstelik de aile ve çocuğun birlikte zaman geçirmesi için hoş bir fırsat. Haftasonları güzel bir kahvaltı sofrası kurup keyfini çıkartabilirsiniz. Belki bir günde onun hazırlayacağı yumurtayı paylaşırsınız...

Oyun Alanları-Parklar: Bütün gününüzü çocuğunuzla eğlenerek geçirmek istiyorsunuz...! Sabahtan akşama kadar çocuğunuzun hiç durmadan o eğlence treninden bu atlıkarıncaya koşacağı ve sizi de ardından sürükleyeceği bir oyun alanı veya parka gidebilirsiniz. Artık böyle yerlerde vakit geçirmek için yaş sınırı da yok. Her yaşa hitap eden eğlence imkanlarını size sunuyorlar.

Yürüyüş: Takın çocuğunuzu kolunuza ve yürüyüşe çıkın. Belki Ankara yakınındaki bir göl kenarında yürüyebilir veya bir parkta ördeklere ekmek atabilirsiniz. Hava güneşli ise bu yürüyüş çok keyifli olacaktır. 

Alışveriş: Çocuğunuzla birlikte alışverişe çıkabilirsiniz, bu hem hiçbir şey almasanız da birbirinizin beğenilerini tanıma fırsatı sağlar hem de ihtiyaçları da aradan çıkarabilirsiniz. Markete de birlikte gidebilirsiniz. Ev ihtiyaçlarını beraber alır, hatta onun da seçim yapmasına izin verebilirsiniz. Teknolojik ürünlerin satıldığı yerlerde yeni çıkan ürünleri onun anlatmasına izin vererek ve anlamaya çalışarak gezebilirsiniz. Bunun yanında evcil hayvan satışı yapılan yerlere ya da çiçek bahçelerine gidebilir, beraber satın alacağınız bir çiçeği balkonda küçük bir saksıya ekerek bakımını çocuğunuza verebilirsiniz.

Müzik: Beraber müzik marketleri gezebilir, her ne kadar farklı gelse de onun dinlediği müzikle ilgilenebilirsiniz. Siz de sevdiğiniz müzikleri onunla paylaşabilirsiniz.

Oyunlar: Taze, kokusu mis gibi bütün evi saran çikolatalı kek ve yere serip sizinde etrafına kurulduğunuz Scrabble, Monopoly, Tabu, Süper Doktor gibi kutu oyunları, bir hafta sonu süresince tamamlayabileceğiniz puzzle'lar... Özellikle de canınız evden çıkmak istemiyorsa daha iyi ne olabilir ki! 
Tarihi mekanlar: Müzeleri gezebilirsiniz. Tüm bir müzeyi bir günde gezip bitirmeye çalışmayın. Fotoğraf ve resim sergilerini gezmek de iyi bir fikir.

Yemek pişirme: Daha önce pişirmediğiniz bir yemek seçebilirisiniz. Yemeği pişirmek için gerekli olan şeyleri birlikte satın almalısınız. Sonra da birlikte pişirmeye başlayın. Bu bir pasta ya da bir kek de olabilir börek de olabilir... Onun da yapımında etkin olabileceği bir şey olmasına dikkat edin. 

Etkinlikler: Beraber resim yapabilir, renklerin ve çizgilerin dünyasında yolculuğa çıkabilirsiniz. Ahşap boyama tarzı sanatsal etkinlikler, beraber bir müzik aleti çalmak, müzik eşliğinde dans etmek ya da spor yapmaktan da çok büyük keyif alabileceğinizi unutmayın.

Birlikte keyifli zamanlar geçirmeniz dileği ile!....